Milli Mücadele’nin mihenk taşı Sivas Kongresi’nin 105. yıl dönümü, Sivas’ta çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Sivas Kongresi 105 yaşında
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından 4 Eylül 1919’da gerçekleştirilen Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yapan, “manda ve himaye” fikrinin reddedilerek ulusal bağımsızlık düşüncesinin benimsendiği, ulusal kurtuluş mücadelesine ışık tutacak kararların alındığı ve 108 gün Milli Mücadele’nin merkezi olan Sivas, tarihi kongrenin 105. yıl dönümünde coşkulu günlere tanıklık ediyor.
Sivas Kongresi’nin 105. yıl dönümü dolayısıyla 2 Eylül’de başlayan etkinlikler kapsamında, Atatürk’ün Sivas’a gelişi temsili olarak canlandırıldı.
Kongrenin yıl dönümü dolayısıyla bugün Muhsin Yazıcıoğlu Karakucak Türkiye Şampiyonası düzenlenecek ve 1058 kişi Sivas ağırlama halayı çekecek.
Kentte 4 Eylül’de Atatürk Anıtı’na çelenk sunulacak, Atatürk ve Kongre Müzesi’nde Sivas Kongresi temsili olarak canlandırılacak.
Kutlamalar kapsamında Sivas 9. Tarım, Hayvancılık ve Gıda Fuarı açılacak. Kortej programı ve mehteran konserinin ardından Halk Dansları Topluluğu gösterisi gerçekleştirilecek. Akşam saatlerinde düzenlenecek konser programıyla kutlamalar sona erecek.
MİLLİ MÜCADELE’YE 108 GÜN EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Başkanı, tarihçi Prof. Dr. Mahmut Akpınar, AA muhabirine, Sivas’ın Milli Mücadele’ye 108 gün ev sahipliği yapan önemli bir şehir olduğunu söyledi.
Sivas Kongresi’nin Milli Mücadele sürecinin önemli evrelerinden birisi olduğunu vurgulayan Akpınar, “Sivas Kongresi tam bağımsızlığa giden süreçte önemli evrelerin birisidir. Eylem bakımından bölgesel bir kongre olarak nitelendirdiğimiz Erzurum Kongresi’ndeki çalışmaların tamamlanmasından sonra 2 Eylül’de Temsil Heyeti’nin Sivas’a ulaşmasıyla ulusal kongre süreci başlamıştır.” dedi.
Akpınar, 4-11 Eylül’de gerçekleştirilen Sivas Kongresi’nde, Erzurum Kongresi’nde alınan kararların ulusal bir tüzük değişikliği yapılarak ulusal karar haline getirildiğini ifade etti.
Kongrede, halk iradesinin tecelli etmesi bakımından önemli kararların alındığını dile getiren Akpınar, Erzurum Kongresi’nde tekrar gündeme getirilen manda ve himayenin Sivas’ta kesin dille reddedildiğini aktardı.
Vatanın bölünmez bütünlüğünü ifade eden Misak-ı Milli kararlarının Sivas Kongresi’nde kabul edildiğini anımsatan Akpınar, bunun da çok önemli bir aşama olduğuna dikkati çekti.
Akpınar, Milli Mücadele faaliyetlerinin dünya kamuoyuyla daha güçlü ve etkin şekilde paylaşılması adına önce Sivas’ta İrade-i Milliye Gazetesi’nin çıkartıldığını, Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla 6 Nisan 1920’de ise Anadolu Ajansının kurulduğunu hatırlattı.
SİVAS KONGRESİ
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlattığı ulusal kurtuluş mücadelesini Amasya’dan sonra, 27 Haziran 1919’da “güvenilir kent” olarak gördüğü Sivas’a gelerek sürdürdü. Sivas’ta yapılan toplantıda ülkenin durumu görüşülerek, en kısa zamanda kentte milli bir kongre yapılmasına karar verildi.
Erzurum Kongresi’ne katılmak üzere Amasya’dan ayrılan Mustafa Kemal Paşa, 27 Haziran 1919 günü Sivas’a geldi ve Sivas halkı tarafından coşkuyla karşılandı.
Daha sonra Erzurum’a giden Atatürk, Erzurum Kongresi’nin ardından 2 Eylül 1919’da yeniden geldiği Sivas’ta 18 Aralık 1919’a kadar kaldı.
Mustafa Kemal Paşa ve beraberindeki heyet tarafından 4 Eylül 1919 Perşembe günü saat 14.00’te bugünkü Atatürk ve Kongre Müzesi binasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi yapıldı.
Kayıtlara göre resmi çalışmaları 7 gün süren kongrede, Mustafa Kemal Atatürk başkanlığında ulusun kurtuluşu için çeşitli gündem maddeleri görüşüldü.
Sivas’ta 8-9 Eylül 1919 tarihlerinde “manda” tartışmalarının yaşandığı kongre, 11 Eylül 1919’da sonuç bildirgesinin yayımlanmasıyla kapandı.
“MANDA VE HİMAYE KABUL OLUNAMAZ”
Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye, 12 Eylül 1919’da halkın da katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, ulusun kurtuluşu için önemli kararların yer aldığı kongre beyannamesini yayımladı.
“Manda ve himaye kabul olunamaz” gibi ulusun kurtuluşu için çok önemli kararların alındığı kongrede, ilginç bir olay da yaşandı. Yurdun çeşitli yörelerinden delegelerin katılımıyla 4 Eylül 1919 tarihinde düzenlenen ve “manda’ konusunun da tartışıldığı kongrede, öğrenci arkadaşlarının temsilcisi olarak, aralarında topladıkları para ile kente gelen Hikmet ismindeki askeri tıbbiye öğrencisi de bulunuyordu. Heyecanlı manda tartışmalarının yaşandığı 8 Eylül akşamı, Mustafa Kemal Paşa’nın odasında yapılan toplantıda, askeri tıp öğrencisi Hikmet, şunları dile getirdi:
“Paşam, delegesi bulunduğum tıbbiyeliler, beni buraya istiklal davamızı başarmak yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa bunlar her kim olursa olsun, şiddetle ret ve takbih ederiz. Farzı muhal, manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz.”
Bu sözler karşısında duygulanan ve “Arkadaşlar gençliğe bakın, Türk milli bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin.” diyen Mustafa Kemal Paşa, daha sonra Hikmet Bey’e dönerek, “Evlat, müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz, ekalliyette (azınlıkta) kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez, ya istiklal ya ölüm.” dedi.
O dönem Sivaslı kadınlar, Trabzon ve Erzurum’dan gelen çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan göçmenlerle yakından ilgilendi. Mustafa Kemal Paşa’nın Türk kadınlarının da Milli Mücadele’ye örgütlü olarak katılması gerektiğini ifade etmesi üzerine Sivaslı kadınlar dernek kurmak için çalışmalara başladı. Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti adı verilen dernek, 9 Aralık 1919’da kuruldu.
SİVAS KONGRESİ’NDEN CUMHURİYET’İN İLANINA UZANAN SÜREÇ
Atatürk başkanlığında 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleştirilen Sivas Kongresi ile Mustafa Kemal Paşa’nın gençlik yıllarından beri düşündüğü ve seslendirdiği, Samsun’a çıktığı andan itibaren resmi yazışmalarında en önemli mesele olarak yer verdiği “milli egemenlik” ve “milli irade” kavramları devlet hayatına yansıtılmaya başladı.
Halkın bütününü kapsayan ilk örgütsel faaliyet Sivas’ta gerçekleştirildi ve Sivas Kongresi, şekli ve içeriği itibarıyla adeta milli bir meclis işlevi gördü.
Kongrede yeni seçilen üyelerin katılımıyla yurdun tamamını kapsayan Heyeti Temsiliye, ülkenin kaderinde birinci derecede söz sahibi bir kurul halini aldı, ulusal hareketin meşru organları biçimlendirilmiş oldu.
Sivas Kongresi, devletin önündeki engelleri ortadan kaldırarak, halkı bir bütün halinde, çizdiği program doğrultusunda harekete geçirmeyi sağladı. Bu hareket, 9 Eylül 1922’de büyük bir zafere kapı açıp, 29 Ekim 1923’te ise Cumhuriyet’in ilanıyla taçlandı.
KAYNAK: Anadolu Ajansı